Hollanda'ya geldikten hemen bir ay sonra Hollandaca çalışmaya başladım, dil öğrenme yolculuğum bir buçuk yıla yakın sürdü ve hemen arkasından işe girdim. Hollandalı insanlar çok yardımsever ve cana yakın insanlar. İşimi de iş arkadaşlarımı da Hollanda'yı da seviyorum. Bu iyi kalpli insanlara çok minnettarım.
Anadolu'nun şirin ve küçük bir şehrinde dünyaya geldim. Ailem beni ve kardeşlerimi özveri ile büyüttü. Ben ve kardeşlerim de her zaman çalışkan bir öğrenciler olduk.
Erkek kardeşim ve ben hukuk fakültesini bitirdik, ablam ise iktisat fakültesini bitirdi. Ablam da ben de sınavlara girip devlet memuru olduk.
İşimi her zaman özveri ile ve hakkını vererek yapmaya çalıştım.
15 temmuz 2016 sözde darbe girişiminin ardından sorgusuz sualsız eşim ile beraber meslekten ihraç edildik, aniden evimiz basıldı, tüm eşyalarımız didik didik edilerek olmayan suç eşyaları arandı. Tabii ki bir şey yoktu ancak evimizin sanki suçlu insanlarmışız gibi aranması beni çok üzdü.
Devleti yönetenler 15 Temmuz sözde darbe girişiminden çok daha önce devletten atacakları memurların listesini hazırlamışlardı. Sözde darbe girişiminin daha olduğu gün ve devamında ben eşim ve binlerce kişi işlerinden çıkarıldı ve gözaltına alındı.
Gözaltına alınma ve tutuklanma gerekçesi çoğu kişi için sadece devleti yöneten bazı kötü insanların hazırladıkları listede yer almaktı. Bu liste baştan aşağı haksız ve hukuksuz hazırlanan bir iftira listesiydi. Önceden hazırlanan listeye ekledikleri herkes, hükümeti yönetenlerin organize ettiği ve bazı askerleri kullanarak yaptırdığı sözde darbe girişimi ile beraber devleti yıkmaya çalışan silahlı terör örgütü üyesi oldu. Kimseye en ufak bir gerçek savunma hakkı verilmedi. Tutuklamalara bakacakları hakimleri de bu listeyi hazırlayanlar kendileri seçti ve binlerce insan önce insani olmayan şartlarda gözaltına alındı ve sonra tutuklandı. Devleti yöneten bir grup kötü insan, şeytani planlarını çok iyi şekilde hazırladı ve uyguladı.
Eşimi gözaltına aldılar, ardından tutukladılar. Eşimle ayrılığımız 2 yıla yakın sürdü, o tutuklu olarak ben ise tutuksuz olarak yargılandık. Haftada bir gün cam arkasından ayda bir gün ise açık olarak görüş yapma şansımız vardı. Psikolojim çok yıpranmıştı, görüşlere gitmek orada saatlerce beklemek sonra her seferinde kıyafet aranmasına tabi olmak çok zordu.
Aniden hiç aklımıza gelmeyecek şey olmuştu, terörist ilan edilmiştik, silah kullanmayı bile bilmiyorken silahlı terör örgütüne üye oluvermiştik.
Toplumda bir vebalı gibiydik, kimseye durumumuzdan bahsedemiyorduk. İnsanlar gazete ve televizyon haberleri ile o kadar akıllarından edilmişlerdi ki iftiraya uğradığımızı algılayamıyorlardı.
23 ay sebepsiz tutukluktan sonra eşimi serbest bıraktılar. Eşim hapisten çıktıktan sonra kayıtlı iş bulma ihtimalimiz olmadığı için kayıtsız olarak şoförlük yapmaya başladı. Ayrıca Türkiye genelinde derece yaparak ikinci üniversitesini kazandı ve okumaya başladı.
Yeniden bir düzen kurmaya çalışıyorduk ki hakkımızda hapis cezasına hükmettiler. Ya hapishaneye girecektik ya da yurt dışına çıkacaktık. Bizim durumumuzda olan herkeste olduğu gibi bizim de yurtdışına çıkmamız yasaktı. Bu yüzden çıkacaksak kaçak yolları kullanmak zorunluydu. Yurt dışına kaçak yollardan çıkmak maddi olarak da manevi olarak da zordu, yolda insanların birçok problem yaşadığını bazılarının fiziksel şiddete uğradığını bazılarının ise boğularak öldüğünü biliyorduk, ancak hapishanede geçilecek yıllar bize daha da kötü göründü, o yüzden her şeyi göze olarak eşimle beraber soğuk bir kış günü yola çıktık.
Yolda bir takım sıkıntılar yaşadık. Yunan tarafına hemen geçemedik çok kısıtlı malzemelerle bir gece dışarıda kalmak zorunda kaldık. Kış olduğu için ve uygun ekip ekipmanımız olmadığı için donma tehlikesi geçirdik. Sonrasında çok şükür Yunan tarafına geçebildik. Biz geçtiğimiz zaman Korona dönemi olduğu için bir yıl Yunanistan'da kalmak zorunda kaldık. Ardından yine zoraki olarak kaçak bir şekilde Hollanda'ya geldik.
Hollanda'ya geldikten hemen bir ay sonra Hollandaca çalışmaya başladım, amacım hemen Hollandaca öğrenerek bir işe girmek ve kendi geçimimi kendim sağlamaktı. Dil öğrenme yolculuğum bir buçuk yıla yakın sürdü, bu süre zarfında gönüllü birçok işte çalıştım, bu işlerin birinde tanıştığım ve hala görüştüm çok iyi bir Hollandalı arkadaşım oldu.
Hollandalı bir arkadaşımın referansıyla şu an çalışmakta olduğum işe girdim. Hollandaca hukuki metinleri anlamak ilk aşamada biraz zor gelse de zamanla ve çok çalışarak bu zorluk geride kaldı. İşimi severek yapmaya devam ediyorum.
Hollandalı insanlar çok yardımsever ve cana yakın insanlar. İşimi de iş arkadaşlarımı da Hollanda'yı da seviyorum. Bu iyi kalpli insanlara çok minnettarım.
Yazardan başka yazılar
Justice for Humanity'ın daha fazla makalesini keşfedin
2 dk
5
30
Na 15 juli begonnen onze buren over ons te zeggen: "Steek hun huis in brand!"
Justice for Humanity
2 dk
1
27
15 Temmuz’dan sonra komşularımız bizim için “Bunların evini yakın!” demeye başladılar.
Justice for Humanity